Gel masamın pembe demiri,

Gündüzlerin en mavi yıldızı

Parmak uçlarımda mumlar, alevler;

Seni kendime bıraktım.

Nasıl görüyorsam öylesin.

Sanki Paris'ten, babandan kaçtın

Ağustosta kopmuş tellerin


Bir şiir sezeryanıyla uyuyacağım.

Gel günlerin sahte ışığı;

Rakıcı bir sufler küfür ediyor arkada.

Antalya'da fırtınalı bir Noel vakti,

Bütün ışıklar kendiliğinden sönmüş.

Ağaçlar soyunmuş, kadınlar olsun çıplak

Yalnız senin sözlerinde bir şey var; yemyeşil.


Bugün çıkmaz Agop Efendi, iskeleye

Malumunuz salı, mezarlıklar boştur.

Gel iki gözümün nuru Üsküdar akşamları,

Dadaist bir senaryoda ağlaşan lağımcılar

Sen buradasın işte, parmaklarımın ucunda.

Yangındasın, soluşunda zamanın...

Gel Akdeniz'in hiç vaatsiz rüzgarı

Bütün ışıklar kendiliğinden sönmüş.