Var mı bildiğin

Bu meydanlar bizim, bu insanlar

Biz demeden solutan sana dünyayı öyleyse

Ya sev bir güzelden geçer iman dediğin

Ya aşikar et gördüğün rüyayı


Haydi kalk kapının kırkı kapalı

Haydi sür testinin kırkı kırık

Sev, oyala aklını, insan yazar gazetelerde

Ama kırdığın şişeler senin

Kesik etine camlar, eyvah canım sen misin?

Gülümse hayır

Gör bu kuyu Yusuf'tan da derin


E niyeydi kanın çekilir buruşuk evraklar arasında

Bir parça ekmeği, bir helal suyu

Bölüşmekte yürek, direnmekte bilek

Yürekte yok mu sevda iki gözüm

Bilekte yanılgı dersem küser misin?


Devrim dediğin canım benim

Bir perde aralamakla görünmez sonbahar erişince

Bakarsın çiçek, bakmazsın bulut

Söylersin küfür de eyvahını bana verme

Susarsın şirk eyvallah

E ne düşer bize sonu solan sloganlardan gayrı


Haydi tara saçlarını

Ben seni ağustoslar çekerken gördüm

İnkar et de gidelim suçlarını

Sana düşen beklemek ki bu kadar

Alınıp tevarihten el ilişen sanata kadar

Çarşaflar gerelim beyazında kan bizim değil

Cürasında sakal ve sakın kutsama


Var mı bildiğin döküp toplamaktan başka

Geldiğin var mı yar kapısına

Tepelerden şehirler çekiyor canın

Yangınlar ki kıyılara bu kadar uzakken

Yorgun insanlara haydi

Bezgin kuytulara haydi

Haydi iki gözüm arala perdesini gönlünün

Gör ne var ıssızlıktan başka



Fotoğraf: Ecre Begüm Bayrak