-İbrahim'e-



desem ki sen

sen

ne güzeldin yoldaş

bakışların derin

sessiz

uzar

uzardı

nefesine ala

yağmurcunlar toplanırdı

körpe bir fidandı kolların

ve sıkılı yumrukların

tohum misali toprağın

kanına karışırdı


tam da en güçlü

ve elde silah iken

öç almayanların

öfkesini suya

salanların

mağrur güzelliği ile susardın

susardın

duyardım

susardın

anlardım

gözlerini bir

mermi gibi açardın

sonra bana

bize

adını sorardın

"umut"

derdik sana

sadağından çıkmış

nazlı bir ok gibi

umut...


pay ederdik hayatı

acıyı

hep sen alırdın

çünkü en güzel

en güzel sen susardın

sorardık biz

gülmenin cahilleri

"nereye koyalım

bu bakışları

alnımıza değen rüzgârı

ya nereye koyalım

içimizden dilediğimiz

hiç doğmamış olmaklığı..."

"getirin

boynuma asın

yer mi yok"

derdin

ve sonra gülerdin bize

bir akağaç

nasıl gülerse

işte öyle gülerdin

desem ki yoldaş sen

sen

ne güzeldin


10 Mayıs 2020 Pazar

Gültepe