Şeker benim arkadaşım tanıştırayım. Şireli ve çok güzel kokar. Dişlere de bağırsağa da iyi gelmez. Ama ben onu çok severim ve ondan çok korkarım. O benim canavarım. Ben gizem arkadaşım da şeker. Biz ikimiz yeniden bir aradayız. Bu beş gün sürdü. Bitti mi bilmiyorum. Yarın yeniden mi bir arada olacağız bilmiyorum. Ona kulaklarımı kapatamıyorum. O bağırıyor, kafamın içinde. Her yere şeker bulaştı. O kadar hızlı davrandım ki, tıpkı bir yılan gibi koca kolları var kıvraklığı kaçmış ondan. Her yere çarpıp her şeyi mahvediyor. Mahvoluşumu seyrediyorum nefes nefese. Ağzımı da kocaman ayırarak yatıyormuşum. Yorgun değilim nefes alamıyorum.
Şeker benim düşmanım, onu ağzıma almamalıyım.
Keşke cenneti yaratabilsem şeker ve bana. Hiç karnımız şişmese ve hep şeker yesek şeker ve ben. Ve kimse olmasa. Canımız ne istese önümüze gelse. Kimse olmasın herkes ölsün, kimseyi görmeye mecbur kalmayayım. Şiş göbeğimle canım acıyarak yürümek zorunda kalmayayım. Görmek ve gülümsemek zorunda kalmasın şiş yüzüm. Yeni bir güne uyanmayalım bizim sonsuz bir günümüz olsun. Şeker ve ben arkadaşız. Şeker beni öldürmek istiyor.
Şeker benim sosyal olmamı istemiyor. O sosyal bir ölüm yarattı bana, bu çok acınası çünkü her şeyi izliyorum, her şey de beni.
-Şuna bakın! Nasıl tıktı ağzına...
Abime dedim ki beni çok yesem de sever misin, severim tabii dedi. Anne yaptığın tüm baklavayı yesem beni sever misin? Baba sürekli karnım bozuluyor bana daha fazla tuvalet kağıdı alır mısın? Abi birkaç bissssürüü paket daha istiyorum bana alır mısın?
Diyor ki seni düşünüyorum, canın acısın istemem. Zarar görmeni istemem.
Gözleri şaşırıyor. Şeker.. Şeker dürtüklüyor:
-Kızım hadi biraz daha ye! Çok açım. Şeker istiyorum.
Ve insanlar hayatlarına gidiyor, bayramlaşıp muhabbet ediyorlar. Ben kimseye selam vermek istemiyorum. Bir bayram daha görmek istemiyorum. Böyle bayram mı olur diyorum. Pembe ve kanalizasyon kokuyor.