Kaç mevsim gelip geçti şu buğulu penceremden

Gözyaşlarına boğulurken ardına baktığım tozlu camım

Ne kirli izler bırakırdı arkasında

Kalbinde ihaneti barındıran bir sevgiliye benzerken


Pencereme doğru uzanan bir ağacın,

kuru dallarında bir yaprak gibiyiz

Titriyoruz ve buz gibi yüreğimiz

Bir bağımız var seninle, bir mazimiz

Aynı toprakta büyümüş, yeşermişiz

Bizler de çiçek açmış, meyve vermişiz

İhanetin soğuğu ayaklarımıza kadar gelmiş

Elveda sevgilim, birbirimizden kopmak üzereyiz


Sokak lambası ışığını gösterdi ansızın

Şu yorgun gözaltlarıma vuruyordu

Saat gece iki sularındayım

Aklımı yitirmek üzereyim

Sensiz bu kaçıncı mevsimim?