Adam, terler içerisinde yatağından doğrulmaya çalışırken ağzından utanç verici küfürler saçılıyordu. Hayat telaşesi yüzünden yıllardır rüya görmeyen adam, gördüğü rüyanın etkisini hâlen atamamış ve huzurunun bozulmasına da engel olamamıştı. Bir an önce musluğa erişip kana kana su içmekten başka bir planı olmayan adam arsız küfürlerine devam ediyor, bir yandan da alnında kurumaya başlayan terini siliyordu. Nihayet gırtlağından çıkan seslere aldırış etmeden birkaç bardak su içen adam uyku sersemliğiyle devirdiği içki şişelerine de küfrünü eksik etmemişti. Hemen yanındaki masaya oturup dün gece tıka basa dolan küllüğünü nihayet boşaltıp bir sigara tüttürdü. Apış arasını dakikalarca kurcalayarak neden rüya gördüğünü sorgulamaya başladı. 


"Ulan, ne terletti be. Beynim si*ildi, böyle rüya mı olur." Biraz düşündü, "Bizim Recep Abi'nin kör anası anlar böyle şeylerden en iyisi ona bir sordurayım."


Adam, küfürü kendine kanun yazmışcasına telefonunu ararken eline değen her şeye sövüyordu. Hay bu yastığın da, battaniyenin de telefonun da. 


Dumanı ağzından üflerken açılan telefon ile hayli yüksek sesle konuşuyordu adam.


"Recep Abi nasılsın abi."

"İyiyim sen nasılsın abi."

"Ya abi sorma ben bu gece bir rüya gördüm valla g*tümden terler aka aka uyandım."

"Aynen abi rüya gördüm."

"Korkunç rüya abi aynen." 

"Ya abi beni bi kuyuya sarkıtmışlar, böyle ayaklarıma zincir takıp baş aşağı sarkıtıyorlar. Kuyuda da köpekler var." 

"Aynen abi köpekler kuyuda."

"Ne bileyim abi a**na koduklarımın ne işi var kuyuda. Bu köpekler miyavlıyordu ama abi."

"Aynen abi miyavlıyor."

"Evet abi havlamıyor, miyavlıyorlar g*tverenler"

"Eesi abi, beni sarkıtan kişi de elinde kırbaçla sürekli s*k*me vuruyor."

"Evet abi, kırbaçla" 

"Ne bileyim abi o*o*pu çocuğunun benle ne işi var"

"Ben bir şey yapamıyorum, ağlıyordum abi, beni bıraksın diye yalvarıyodum."

"Adam 'sana müstehak' diyordu başka da bir şey demiyordu abi. Ha bir de her vurduğunda 'ya allah, ya hak' diyordu abi."

"Yok abi g*tüm falan açık değildi, zaten soba da yanıyordu."

"Ya ne bileyim abi anasını satayım, ne yapacağımı bilemedim seni aradım belki Necla Abla anlar bu işlerden diye" 

"Tamam abi bana da söylersin bir şey derse, hadi görüşürüz" 


Adam, kazınan karnı için bir şeyler hazırlarken dışarda havlayan köpekleri görünce hoştlayıp, rüyasının intikamını almaya çalışmıştı. Bahçesinde ara sıra dolanan kediler aklına gelince onlara bir bakacak oldu ancak göremedi. Görmüş olsa muhakkak onları da kışkışlayacak ve yanan gönlüne sular serpecekti. 


Adam, çiftçiydi. Yaz ayının gelmesini beklemekten ve mahsulünden gelen parayı yemekten başka yapacak hiçbir şeyi yoktu. Günleri sessiz geçiyor, bazen de köyün kıraathanesinde kağıt oynadığı arkadaşlarıyla birbirlerinin şerefini beş paralık ediyordu. Biraz sonra evinin bahçesinde odun kırmaya çıktı.