bir eflatunun civarında vurulmuş nefesinden

onu ilk gördüğümde hastalıklı bir jilet yarasına şüpheyle bakıyordu

bir ışığın elmasa çarpılması

hiç kimse dönüşmenin o afaki notasına onun kadar sert basamıyordu

ne acı, tecavüzcüsünü teleskopla arıyordu


rutubetli bir çift dudağa uzanıyor göz bebeklerinden hevesle sıçrayan birkaç küfrü

nefes nefese geziyor müzeleri yalnızlık

bir sinema biletinin arkasına yazıyor kendi reçetesini kendine

hacimsiz özveri

özel sektör aşkları

kaygısız kıyametler

ve İbranice kehanetleri cinsel Amerikan rüyalarının

güneş Nietzsche'yi sevmezdi mesela

daha çok güzel sanatlarla tanıştırdı

doluşuyor kanına ısırılmış elmalardan kaçan kurtçuklar

ehl-i keyf bir karikatürist ağlıyor

ve son itirafımdır diyor paramparça yok olmak

omuzunda mevsimler

kollarında nevresimler

ve leş raslantılardan ayıklanmış paçavradan bozma hikayeler

piramitlere de ruhsat vermek için anlamak istiyorlar

sabah geceye taklalar atarak dönüşen bir kaza

karanfilimin üstüne bastı diye devlet

artık bütün şiirler hamam böceklerinin koynunda


kahramanlar bayıltıyoruz biz

her efsaneye peşkeş çekilmek işin gerçeğiz

kireçli duvarlardan, salyalar bulaşmış yumruklardan

ve yumuşak başlı kurşunlardan geçmişiz

tıpkı hain bir unutkan olan evlat

senfonik bir kibir ve şuursuz bir sürü yabancı gibi bariz fenalıklar aristokrasisiyiz

evet doğru köşeye çekiliyoruz

çünkü sadece köşemiz bizim

bütün meydanlar el değiştirir

bütün meydanlar kanlı bir aksiyon filmi

hep ağladık, çok ağladık ve yalnızca biz ağladık diye böyle lekeli gözlerimiz