Yoruldum yalanlardan pinokyo.Kimsenin burnu da uzamıyor üstelik.İnanıyorum her söylenene.İnandığımla kalıyor.İnandığımla kanıyorum.Geçer sanıyorum.Nostaljiyle kesiyorum bileklerimi.Dünya savaşları,milyonlarca ölüm,bir cümle ezber olarak bir sınav sorusu mahiyetiyle

yer ediyor aklımda.Bilcümle kitaplara sarılıyorum.Tarihe.Kundaklarda bebekler ölüyor devletin bekâsı için,Mustafa Kemal Samsun’a çoktan çıkmış,vaziyet perişan.İsmet Paşa bot bağlamayı bilmiyor lozana katılmaya gidecekken.Yokluk bu coğrafyanın kaderi pinokyo sizin oralara benzemiyor.Tarihle ilişiğimi koparmadan Büyük İskender’den Küçüğüne geçiyorum.Küçük İskender’in şiirini kendime yakın buluyorum.Aynı dertlerden muzdarip olduğumuz,aynı sırlara vakıf olduğumuz dönemler olmuş belli.Satırlarda kendimi arıyorum işte.Kendime söyleyemediklerimi şiirler,romanlar hatta şarkılar bana söylesin,önüme hazır getirsin istiyorum.Üşengeçlikten değil asla,yeterince açık ifade edememekten korkuyorum kendimi.İnsan her bildiğini kendine itiraf edemez hem,biri gelip umulmadık anda pat diye vurmalıdır suratına.Sabah’ın beşi şimdi.MFÖ hatırlatıyor bana bahsettiğim hakikatlerden bir tanesini”Yalnızlık Ömür Boyu!”