rabbim eğer varsan bir çare bulman gerek bu kaosa

hassiktir adalet

hassiktir vicdan hürriyeti

hassiktir camda yansıyan yüzüm

hassiktir aşk


bir iskandinav, bir müezzin ve bir revolver

pişmanlık der müezzin ihanet ruhsatı

ama mahkemeler onların

ama cellat onlar

ama rabbim biz kaç kişiyiz

siz çok güçlü oldunuz


"aşklarımız da değişebilir gerçeklerimiz de"

sıradan bir sabaha karşı hatırlarsam

yahut hiç unutmazsam, kazımışsam aklıma

avuçlarım patlarcasına kudurur özlemden

öfkemi parmak uçlarımda hisseder ve döner dururum

orucunu küçük bir kız çocuğunun kanıyla açarsa bakan

ben onu değil seni bilirim, ilk önce seni vururum


önceden her şeyi anlatabileceğimi sanırdım

geleceği güzel

kızımı kınalı

annemi ölmez bilirdim

ama unuturdum herkes gibi seni yar koynuna düşünce

"şimdi ne yer ne yar kaldı

gönlüm dolu ah-u zar kaldı"

mezar taşlarını bre hasan ben de koyun sandım

yaratılandan ötürü ben de yaratana küstüm


insan insanın öfkesini bastırma şekliymiş

yıldızlar güzel değil

çiçekler kötü kokulu

onsuz şiirler gülümsetmezmiş

göklerdeki babamız dur biraz

bu şiire devam etmek gelmiyor içimden