Rahatlayamıyorum. Her nefes alışımda aklıma geliyor ve beni kuşatıyor. Her gökyüzüyle dolduğunda göz bebeğim beni aşağılıyor.

Evet, bu zevkler aleminde sürüklenirken her baktığım yerde ölüm görüyorum. Yok oluşumuza hazırlanan bir seremoni misali her yer neşe saçıyor ama biliyorum, içten içe her şey tükeniyor.

Herkes nasıl bu kadar sakin? Nasıl saklanıyorsunuz gülüşlerinizin ardına? Bir veda ancak bu kadar uzun ve sancı dolu olabilirdi. Aynı gemide yolcu değil miydik? Ben düşünmeye bile korkar olmuşken neden kimse umursamıyor ölmeyi?

Tek gerçekliğin her salise çürüyen bir bedenken bir insan nasıl düşünmez dipsiz soğukluğu, karanlığı? Ben artık sadece korkuyorum, rahat hissedemiyorum ve en kötüsü günden güne tükeniyorum.