"kendinden gidince yalnız kalıyormuş insan"

diyor işe yaramaz bir şair


ruhuma veda ediyorum

tabanlarımı sürtüp bu asfalt yollara

zihnimde palazlarken geçmişimi

ruhum

seyirlerarası bir tren yolculuğunda makinizm direnişçisi


ne çok kötü an çıkagelse dahi

ben hep ben kalarak

yani onca yoldaşın arasında bir ben kalarak

"ey" diyorum "yoldaşlar, aynı istikamete gidiyorken neden bizi bizden uzak koyar bu son durak?"


kaçma arzusundan yeni bavul almayı unutmuş bir hayal kadınının

günümüz modasından uzak rüküş bavulunun kuytularında

unutulmuş bozuk paralar

ve bir daha dönülmeyecek olan evin anahtarlığıyla

bilmem kaç aynı santimetre karede 

gidiyorum

ruhumu adam etmeye

kalabalıkken bir peron kadar

raylarla aldatılarak

gidiyorum


işte geliyoruz hayatın sonuna

çünküsü, neresinde dünyanın bir terk olsa 

alelade biter yaşam el sallanılan noktada

nedir?

ya nedir peki hiç yaşamamış olmak?

el sallayacak bir 'ben' dahi bulamamak


şimdi ne çok huzursuzdur kalanlar



14.09.2020