ibrahim’in kabe’de putları yıktığı gibi

bir bir yıkıyorum karşımdaki duvarları

birkaç kendini bilmez tarafından

kurulmuş olan düzenin ahmak bilginliğini

içimdeki yetmişine dayanmış adamın

silik ve çağ dışı kalmış asılsız kimliğini

etrafımda sessizce koşuşturan ölümün 

burnuma çarpan o leş ve pis kokusunu 

olacak dediğim her şeyi ansızın olduran

zihnimin kambur kalmış bir kaç odasıyla

yıkıyorum duvarları 

kimsesiz kalacağımı bilmeme rağmen