Kendiyle barışık olmayan ruhların başka bedenler üzerinde verdiği savaşların gazileriyiz çoğumuz. Oysa suçsuz bir çocuk kadar masumuz. Yorgun bedenlerimiz kanayan yaralarının sarılmasını bekleyen hastalar kadar mecalsiz bir bekleyiş içindeyken, yara sarıcılarının kayıtsızlığının bedelini sızılarımızla ödüyoruz. Ödenmesi gereken bir borç yokken karmaşa içinde evine haciz gelmiş adam şaşkınlığı gözlerimizde. Gönlümüz kime kırılsa bilemezken cezayı herkese kesmeye çalışıyor. Kim suçlu bu hikayede, kimin cezası haklı. Yanlış anlaşılmaların bedelsiz bedeli sonsuz bir sürüncemede akıp gidiyor. Canlı bir varlık olduğuna inanılan organların işlevlerine zihinlerinde ket vuranlarla yol almaya çalışmak, bu kurguyu her defasında başa sardırıyor. Keşkelerin asırlık tarihine bir yaş daha aldırmanın gereksizliğiyle yolumuza devam ediyoruz.