Belli bir yaştan sonra bazı cümlelere inanmayı ve kullanmamayı öğrendim. "Çok özledim." Mesela... Ya, bu yalan! Ama biz bunu hep yapıyoruz. İstiyorsan görüşürsün. Bu cümle özlemenin gerçek anlamını da öldürüyor. "Seni seviyorum, kendine iyi bak, bye!" Mesela... Gerçekten sevmediğimiz insanlara, "Seni seviyorum." demeyelim. Görüşmeyeceğimiz insanlara "Mutlaka görüşelim." demenin manası yok. Görüşeceklerimize de saat, zaman ve yer verelim, "Çarşamba günü, akşam seni yemeğe bekliyorum, mutlaka gel!" Bu bana daha samimi geliyor. Bazı kavramların altını boşalta boşalta bir hal olduk. Derler ya kızılderililer, "Çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı."
Biz o haldeyiz, hayatın hızına yetişemiyoruz.
Dia
2022-08-03T15:43:26+03:00Tabi buraya kendi fikrimi yazdım.
Kenan Birkan
2022-08-03T10:09:40+03:00Ani gelişmiş bir yazı olmuş, not defterine karalama gibi. Mühim değil elbette. Yalnızca "istiyorsan görüşürsün" meselesi her zaman geçerli değil. Bunu ancak yaşayınca anlıyorsunuz.
Zilan Çevik
2022-08-03T00:47:09+03:00Daha yavaş ilerleyen, sindire sindire yazılan bir yazı olabilirdi...
Ayşen Saran
2022-08-02T23:44:38+03:00neyi eleştirdiğinizi pek anlayamadım... günlük dilin yüzeyselliğiyse mevzu biraz daha uzatılabilirmiş, sonuç cümlesi çok ani gelmiş :)) elinize sağlık