Gri bir öğleden sonraydı hatırlar mısın
Ayrılığın sıcak sıcak ruhumuza girdiği saat
Kanattık birbirimizi
Güneş doğsa batsa ne yazardı şimdi
Zaman durmuştu
mecbur ayrılıklar zamanıydı
Ufak bir gülümseme
Sakladığım avuç avuç gözyaşıydı
Peki hoşcakal demenin zindanlığına ne demeli
İçime çöken sen ve yalnızlığımdı
Damarlarıma hücre hücre işleyen gözlerin,
Usul usul sonsuz bir hüzün.
Buna nasıl dayanacaktım
Nasıl bakacaktım gökyüzüne
Sabah olacak mıydı,senden ayrı
Ben daha nasıl ölebilirdimki
Ruhumu gömdüm
Güneşi kovaladım
Önce kendime küstüm
Sonra dünyaya
Kaybolmak ister mi bir insan?
Ben istedim
Yoktun
Artık sonsuz bir arzudur kavuşmak..