Ağzımda kan ve barut tadı

Rıhtımda tutuşan şarkılar

İçimde binlerce gemi yakıyor.

Saat on ikiyi bulmuyor.

Dudaklarımda bir muharebe

Sözcük bileyen bir şövalye

Yeminler ediyor.

Bir daha ölürsem gömerler beni,

Aşk hezimetlerinde sürgün

Ve eli kanlı biri gibi.

Saat beni beklemiyor.

Adım başı korkunç bir delilik

Ve nevrozlar içinde bir kuş

İçimden kaçmaya çalışıyor.

Ne kocaman kanatları var

Ne ezberinde birkaç şiir.

Beni bu kalabalık dışına uçuruyor.

Sesimin önünde çağın ayak sesleri

Saatin sesi bile duyulmuyor.

Tenhalarında yıldızların

Sahipsiz dalgalar içinde

Zırhlı bir his yere düşüyor.

Sımsıkı paslı avuçlar

Ve arasından sızan parmakların

Simsiyah bir ışık…

Saat on iki yalnızlığı gibi

İçimdeki kuşu aydınlatıyor.