Saat ikiyi kırk dört geçiyor 

İçimden saniyede kırk dört kere sen geçiyor 

Bir ben bir de karşı apartmandaki zenciler uyanığız 

Bir ben bir de karşı apartmandaki zenciler aynıyız 

Uyuşamıyoruz bu dünyanın saatiyle 

İçimizden saniyede kırk dört kere sen geçiyor 

 

Çabalamıyoruz, biz bu dünyanın şeklini almıyoruz 

O dönüyor saatte bin altı yüz küsürle 

Bizim içimizden bin altı yüz küsür kere sen geçiyor 

Sokağımı, içimi geçiyor, karşımdaki apartmanı geçiyor 

Seninle bir gece geçiyor 

Uyuşamıyoruz bu dünyanın saatiyle 

Farkında olmadan dörtte bir yıl geçiyor