En zor olan da hangisiydi biliyor musun?

Geceleri…

Karanlık çöktüğünde kafanın içinde

belki de onlarca ses yüzlerce insan binlerce anı

dönüp dolaşırken

ayın dünya etrafında dolaştığı gibi,

İşte o zaman uyuyabilmek yeteneği,

yitiriyor işlevini.

Ağlayabilmek miydi savaşın ortasında ateşkes?

Yoksa bırakabilmek mi omuzlarını zırhını kenara koyar gibi, yüklerinden kurtulur gibi…

Avını kaçırmamak için sımsıkı kenetlenen bir aslan gibi, açılmıyor çenem; ne diller döktüm de olmadı.

Yapabildiğim tek şey derin bir iç çekip

gidenlerin ardından bakmak oldu.