şimdi uyandım 

ve ne zaman uyuduğumu hatırlamıyor yorgunluğum

korkma daha 

şimdilik silahsız bir çocuğum 

her kabusumdaki gibi çok az kurtulmayı hayal eden


gülümse tekrar açtım gözlerimi hayata

bana silah verin 

çünkü yaşamak istiyorum

senin hayalini görmek 

herhangi bir gökdelenin çatısını kestirme bir yol yapabilir asfalta 


ruhumun içine sızmış ağzımın suyuyla kanım 

her türlü zehri yatılı almış cam kül tablası olgun

sana birazcık kendimden bahsedip hayatını berbat etmek istiyorum

ne gerekiyorsa yapılmalı yaşamak için

ama ondan önce bir sigara harcanmalı ibreti alem gebersin


birkaç dizenin tokat izi var hala suratımda

aynada gördüm yenice

dudaklarım kabarmış diş etlerim mor 

içime yerleşmiş derin bir iç çeken cinnet

yumruğumu sıkamıyor

kaşlarımı çatamıyor 

ve hiçbir şarkıyı duymak istemiyorum

hiçbir şarkı da benim sesimi duymak istemiyordur

neyi hatırlasam patavatsızlık

kimi istesem ne yapacağımı bilmiyorum


beni bütün şeritlere ters düşüren adımlar

ve bütün şehirlere ters düşler kurduran kadınlar


gururuma tezat rakslar

önemi deniz görmemiş yitik kibir

sırtıma üflenen imgeler

ihtirası sıkıntılı bir balo daveti 

ne zor pencerelerden manzaralara aşmak

hem de oturduğun yerde ölmek

susamak ya da cevap vermek

kalender irtifa

merhum misafirlik

şeytanın gasp ettiği melekler


elini yumruk yap şimdi tatlım ve yavaşça bütün katliamlarıma savur

ilk defa o zaman dağları dövebilir dev dalgalar

ilk defa o zaman utanır çilingirler vinçler 

ilk defa ne yapacağını bilemez bağımlılık ve bağışıklık

ilk defa bir piknik sonrası yanmaz orman karıncalar kuşlar

ve ilk defa orman gibi yakmaz bir annenin yüreğini 

baba oğul kavgası


kaç saniyede hayal kurabiliriz seninle

bir hayal kaç saniyelik gerekçe olabilir ki birleşmemize

anlamı olmayan terkler

dünyadan sakındığım merhaba

seni unutmak için kartpostalları masamdan kovdum az önce

mahcup lütuf

baldırıma batırılmış balıkçı çakısı

bakışları maymuncuk kadınlar

kutsal

yüce

ve kan döken ilham


haklı buluyorum bütün balkonlardan aşağı sarkan çocukları

tinercilerin üstübü bezlerinin kirini

bir tane sigara istediği için dayakla tehdit edilen katilleri

haklı buluyorum bütün karmaşaları kargaşaları kargaları sargıları

güzel giysilerle donatılmış kalabalıkları

camına çarpan çocukluğumun topunu kendim kesiyorum artık

daha çok nefret ediyor

daha çok saldırıyorum durduk yere sakız gibi masa örtülerine

sigara közlerimce kollarına sigara basıyorum ütülü perdelerimin

tren yollarını sevmiyor

otogarlarda sabahlamıyorum


artık hiç kimseyi öldürmek değil

artık herkes kendini öldürsün istiyorum 


çok canım yanıyor 

ve bilmem yeterince canına kastediyor mu bu sessizliğim

bu derinlik beni boğmuyor

bu yağmur 

bu demir 

bu atmosfer saçlarının yerini tutmuyor

tekrar kızıyorum ayaklan

yalan söylüyorum inan

seyrettiğim geceleri çocuğuma yaşatmayacağım

nereden bulacaksam artık gülümseyeceğim sabahları kahvaltıda

kim verecekse huzuru onu kaybetmeyeceğim yine duvarlarla yumruklaşıp 

toparlan seni almaya geldim

damar dediğin de bir ulaşım yoludur sonsuzluğa

özgürlüğü atkı bile takmayacak kadar iyi tanıyorum

kollarından sonra boynuma vebal oldu her öpücük

sancımı omuz çukuruna demirledim

batmayı bekliyorum





beni başka bir şehrin kalabalığında gördüğünde tanımazsın diye uzatmıyorum

saçlarımı sakallarımı ve yazdıklarımı

 

 

Her şey bitecekmiş gibi olur ve sen ve ben ve biz

artık mutluluk bütün kuşları ürküten bir patlama sesidir.