Şaşkınım çünkü hala insanlar şaşırtabiliyor beni... Yahu bu da bunu yapmaz dediklerim daha da beterini yapıyor. Çözdüm zannettiğim yerden karmakarışıklaşıyorlar. Hakikaten gelmiyor iki iyilik birden.


Yaşam mide bulandırıcı bir ironi olmaktan ileri geçmemeye kararlı... Dost zannettiklerimiz post altı kurt. Cüretkarlıkları tahayyül sınırlarımızı aştı. Bahar gitti, güz geldi, hırçın yüzünü aşikar etmeye başladı insanların acılarından bihaber olan dünya. Ve insanlar bu devinimlerden de nasibini aldı.


Gece oldu, sokak lambaları yandı, vurdu ışığını çiğnenmekten yorulmuş olan kaldırımlara... Hüzünle bekliyor ağaçlar yapraklarını uğurlamayı. Kuşlar her gün göç ediyor bıkmadan usanmadan. Zaman yaşlı, dünya yaşlı, ay yaşlı... Ve şu anda bile dünyada birbirlerinden bihaber binlerce insanın gözü yaşlı. Acılarla kavruluyor yürekleri, en yakın dostları hep kendi gözyaşları.


Kimileri korkarak bekliyor gelecek olanı, kimileri umutla. Kiminin kışı çoktan geldi, göçüp gittiler ölüler diyarına, kimileri hala çook çok yaralı...


Issız, zaman ıssız mekan ıssız, güvenememekten gönüller ıssız...

Sahi, daha kaç kez kırılırız?