Kainatta bir zerreyim; ne güzel söylemiş Aşık Daimi. Yalnız zerre deyip geçme, madem insan dediğin kainatın bir zerresi, o halde insan değişirse koskoca bir kainat değişir değil mi? Ama zor tabii değişmek, hatta bir şartı var ki onu da söylemiş Daimi, ‘Zerre içinde zerreyim, ben kendimi bilmez miyim?’ Yani işin sırrı kendini bilmekte…. Değişmek istiyorsan eğer bileceksin kendini. Neyi terkettiğini bileceksin. Neyi terkettiğini bileceksin ki neye kavuşmak istediğini bilesin. Şimdi düşünüyorum da, bırak bilmeyi ben aslında hiç öğrenemedim kendimi. Onun için de, asla değişmem derdim. Ne azalırım ne çoğalırım ne inerim ne çıkarım… Zannederdim ki hep aynı kalırım. Bin sene düşünsem aklıma gelmezdi. Meğer Agah’ın kendini bilmesi için önce her şeyi unutması, sonra da yeniden hatırlaması gerekiyormuş. İşte ben bu sayede değiştim. Bir ömür sürdü belki ama Bambaşka bir Agah’a baktım aynada. Ve ben dün gece yeni bir yol buldum kendime o yolun sonunda da evlatlarımın hayatlarını kurtarmakla kalmayacağım, O toprağın altında kaybolanları da bulacağım!

Seneler önce bir dilek tutmuştum ben ve nihayet gerçekleşecek.

Ve artık ben Agâh Beyoğlu "İYİ BİR İNSAN OLACAĞIM..."”