kenti toprak kokusu sarar

telefon kulübeleri isa gibi dikili

birileri kulağıyla keman sesi arar

kırmızı otobüsler bozar ahengi

koyu bir griye batmıştır şehir


tenhasında benzersiz ağlamalar

ayaklar yeraltına çekiliyor sanki

yağmurla dolacak daha kaç damar

şimşeklerle atıyor çöl çocuğunun kalbi

bir tanrıdır artık babasını yutan nehir


köprü üstünde nasılsa yanan sigaralar

ceset beyazı renkleri solmuş

bilmiyor nerededir tutunduğu dudaklar

çizgili üniformasıyla mahzun kimi

ilahi adalet, ölümü yakın bir zehir


şairi ölmeden bir şehir ölmez

bunca ölü arasında insan doğurur

şüphesiz saçını tarayan birileri var

en az iki insanın şehvetini taşıyan

şairi ölmeden bir şehir ölmez

hadi bu şehrin ilk dizesini getir


Fotoğraf: https://www.standard.co.uk/standard-home/weather/london-faces-a-month-of-chills-and-downpours-with-no-end-in-sight-for-dreary-weather-a3608401.html