Her birimiz kendi odalarımızda

Yoksul kendi karanlığında

Her şeye sahibiz

Herkes bizim uzağımızda

Tanrısal kurnazlıklar sarmış benliğimizi

Haysiyet, iyi, sevda diye tutturmuşuz

Güzeli istemişiz en çok

Bilmeden ne olacağını güzel bizim olunca

Şarkılar dinlermişiz

Kitaplar okurmuşuz

Terli ve küfürlü sevişirmişiz odalarda

Boşaltırmışız, hıncı ve öfkeyi varlığa

Utancımızı koşarmışız pencereden günün ilk ışıklarına

Her birimiz ayrı ayrı odalarda

Hiç doğmamış gibi bir delilikle

Düştüğümüzde kendi kuyumuza

Sürekli doldurulan tıka basa bavullar

Her sabah çıkılan bu oda

Dolaşıp dolaşıp her yerini sıradanlığın

Akşam ya da bir hayal kırıklığının

Belki koca bir ömrün

Dönmek sonunda

Sallanır durur ayağı kırık masa

Çok kez okunmuş

Hiç okunmamış kitaplar ortalıkta

Merhametin annesi namaz kılar

Düşünür, ağlar

Bana tek merhamet eden Tanrıça

Korkumun korkusu, orada olmayacak bir gün nasılsa

O sabah, tıpkı o güne kadar nasıl olduysa

Bütün bir ömür

Kırık uçlu bir makas

Her gece oyar durur beni bu yatakta

Gireriz hiç çıkmamaya

Her birimiz kendi odalarımızda

Çocukluğumdan vazgeçerim her soğukla arama mesafe koyduğumda

İnanmak için çıkarım insanlara

Kaynağı bende olmayan her şeyin bitecek olması her nasılsa

Susarım, uyurum, avunur, gülerim

Ne yapıyor bütün insanlar her biri kendi odasında

Dışarda olmak

Dışarda kalmak, kendi odalarımızda olmadığımızdan aslında

40 tilkinin dolaşması aklımda

40'ının kuyruğu da birbirine değmiyor konuşunca

40 yılda bir iki satır yazıyorum fakat böyle de olunca

Ders veriyorum sanırsınız diye

Susmayı kesiyorum içimde

Unutun ya da dikkate almayın beni diye

Hiçbir şey yapmayayım diyorum

Odama geliyorum

Benim küçük, kırık, küflü, ahlaksız ülkem içimde

Dışarı çıktıkça

Çoktan benden beter halde sizi bulunca

Odama dönüyorum

Sonra, her birimiz kendi odalarımızda

Ellerim toplumcu gerçekçi sulara bulandıkça

Sarılmış olmanın verdiği güven duygusu

Beni sıcak bir yaz günü gibi sarınca

Yabancı ve devlet gibi çıkarcı bir sevgili odasında

Kendim olamayışımın,

Kendim olunca kalmayacak tahammülü fakat

Her iki şekilde unutulmuş ve odana dönmek elde kalınca


Sevişmek,

Kağıtlar ve var olmak

Ne büyük sakınca.


2021 Sonbahar

Şiir: C. Özal Göktaş

Seslendirme: C.Özal Göktaş

Soundcloud Link: https://soundcloud.com/raskolunbaltas/cozal-goktas-sakinca-1


Twitter: https://twitter.com/raskolunbaltas1