Merhaba günlük, yine ben geldim. Biliyor musun, sana bugün bir itirafta bulunacaktım. İkimizin bilmem kaçıncı sırrı olacaktı bu. Ben bu sırra henüz kendimi bile inandırabilmiş değilken seni de inandıramazdım belki de. Ama sana güvenemedim bu kez.


Ya anlatırsan başkasına? Ve ben öğrenirsem bir daha sana güvenemem ki. Kimse kimseye güvenmiyor zaten. Senin gibi birini ben nereden bulacağım? Çok zor. Sahi neden kimse kimseye güvenmiyor? Herkes güvenmediğini söylüyor ama nedenini söylemiyor. Vardır elbet sebebi. Yani kimse durduk yere güvensizleşmiyor tabii.


Seninle dinlediğimiz "Beni Vur" şarkısını hatırlıyor musun günlük? Hani orada diyordu ya "oysa ben bu gece yüreğim elimde sana bir sırrımı söyleyecektim, şu mermi içimi delmeseydi eğer" diye. Hatırladın değil mi? Bu gece içimi bir mermi delmiş gibiyim.


Dur şimdi. Hemen "sen akıllanmayacak mısın" deme. Delilik güzel şey hem. Sen bilmezsin tabii. Sen sadece benim sana söylediklerimi bilirsin. Mesela ben bazen sana yalan da söyledim, sen birer gerçek gibi inandın onlara da. Ben yalancı bir palyaço muyum günlük? Belki de. Kendini bile kandırmaktan çekinmeyen yalancı bir palyaçoyum...