Hiçbir rüyamı yırtamıyorum artık.

Ne ölüm ne özgürlük. Bilincim bir dağın zirvesindeki kar tanesi kadar ulaşılmaz ve donuk. İnancım yedi kat semadan düşmüş, yaralı zihnimin her hareketinden gömüyorum ruhumu acılarımın derin deliklerine. Dışım huzura eşdeğer bir sükûnet içinde. Oysa içim kıyameti izliyormuşçasına endişeli ve korkulu. Eğer uyumuyorsak bir sona varabiliriz belki, mutlu bir sona. Mutlu son mu? Sanmıyorum.