Çünkü hayat parçalara ayrılmak

ve yeniden bütün olmaktır,

okşamaktır tutamlarca saçı

ya da savaşmaktır onlarla,

boğazlı kazağın kaşındırmasıdır boynunu,

düşünmeden attığın tükürüğü yalamaktır ihtişamlı iştahınla,

belki ertelenmiş bir yol,

belki de erken varılmış bir pusudur,

ne kadar kesilmişse de kolların

kuşanmaktır kılıcını,

hınca hınç bir aşkın ortasında mağlup gelmek


ya da sevdiğin kadını yendiğini atmaya çalışmaktır kafadan,


iki buçuk paket sigarayı harmanlamaktır acı kahvelerle,

balkonda hayatı anlamak

ya da unutmaktır kaldırımda,

bazen dostuna söz hakkı vermemek

ve itişmektir kendinle,

sabah ayazında Fransızca bir şarkı,

yaz sıcağında bir Cezayir hüznüdür,

tavana dikilmiş bir göz

ya da henüz atfedilmemiş bir tanımdır bozuk çarşafa- her şeyiyle


ve ben ağır bir tekmeyim

bol sanrılı gebeliğinde.