Ruhunu çalan bir sara gibiyim.

Rüzgârla oynaşan terk edilmiş yaprak gibi.

Gelmeyen geminin ceviz büyüklüğü yelkeni.

Biten yolun son yolcusu.

Hangi kirli atık bu böğründen süzdüğün

Nasıl edinirsin benim hayallerimi

Arnavut kaldırımlı o sokakta genç kızlığım aktı toprağa

Örümcek beynin şizofren yaşama beklentisi aktı.

Ben senin deftere yazamadığın yazıyım

Avucuna düşemeyen helal ter

Sana kokmayan gül

Hayat çizgilerini kurutan bir anason

Yenemediğin hırslı rakibin

Bir ben, çizdim yüzünle nefesin arasına

Çiğneme delik yanlarımı

Bu kalın bir roman.

Karakterleri bel kemiği çiğnenmiş etlerimin.

Ruhum düşmanın ruhunda ekli.

Aşkı arayışım mı büyüdü gözünde

Ondan değilse niyedir ki bu filizlenen selviler

Neden parçası olayım gidilmemiş bir ülkenin

Benim girdabım dağların bulutlara sığdıramadığı günler gibidir.

Nasıl bir bağımlılık bu

Nasıl bir özgürlüğe aşk

Benim için konuş Allah'la

Ona de ki

Kalbimizdeki düğümlerden güllerin boy versin

Öyle güller ki

Ramazan ayı sıcağında son bir içim su

Bir şiire bir kışa esin

Sade bize mütebaki.

Bir o kadar da sin.