Mai bir sabaha uyanmak istiyorum
Güz güneşinin beyazlığını resmetmek
Sevişmek değil sarılmak istiyorum
Sülfürle bezenmiş benliğine sarılmak
Fakat artık öyle hiçbir yerdesin ki
Şimal yıldızı bile aksettiremez kendi ışığını
İçtiğim mercan tuzlarından mıdır bilmem
Son dönemde pek bir sulak hissediyorum
Ferdanın öngörülen itimatsızlığı
Körpe duyguların tasvirleriyle
Kaburgalarıma eğri bir duruş takındırdı
Sense kamburumda yeşermiş bir servi gibi
Küt saçlarınla palmiyeleri kıskandırdın
Yürüdüğüm bu yorgun ve cıvalı yolda
Usanç içinde-
Tüm maviliklere seni soruyorum
Cevap verenlerse tüm siyahlıklar oluyor
Her seferinde-
Semaya her baktığımda
Koruk bir tebessüm görüyorum
Nedir derdin diye sorduğumda
Susuyor, içinde ukde kalmış belli
Haykırmak istiyor ıslak şarkıları
Kömüre çalmış bu kırgın bulutlar
Darılmış bir edayla eşlik etsin istiyor
Güneşin zindanından kaçmak
Seçilmiş satırlar yazmak
Gelmiyor içimden çünkü
Çıplaklığı en iyi nasıl
Evsiz birisi anlatırsa
Nezihliği de en iyi sen anlatırsın
Çünkü aşkın çıplaklığını anlatmak
Ancak çığırtkan seyyarların işidir
Benim sesimse adını anmaktan kısılmıştır
Seni anlatan satırlarımsa türbanlıdır
Alimlere kulak vermemek lazım
Şiir okundukça duygusuzlaşır
Sense dokundukça kadınlaşırsın
Aşk ve kin uzak olgular değildir
İnsan her seferinde nefretle âşık olur
Ve sen benim en büyük nefretimsin
Uzun zaman önce yazdığım bir şiir. Burada da paylaşmak istedim :)
,
2024-04-22T01:00:41+03:00Sanırım sevişmeyenler pek yavan sarılır