Biliyorsun ellerinde arınabilirim kirlerimden

ama temizlenmem asla,

çünkü senin güzelliğin yalnızca daha da çirkinleştirir beni,

asla tutmayacak bir büyü gibi yırtar gömleğimi parmak uçların,

uzanırız yatağında ya da şehirden nasibini almış sahil banklarında,

damarlarımızdan kan yerine hınç akar şişeler boyunca,

boynunu linç ederim dudağımla bir isteğe kaptırıp kendimi,

milyarların inançlarını kırık kalemimle karalayıp

beni hasta eden her şeyi toprağa gömerim,

kiremit rengi çiçekler biter kasığımda,

yanlış dürtüleri mesken tutup iyice,

bilmediğim coğrafyalarda çıplak koşabilmeyi ümit ederim,

hiç aldırmadan yorgunluğuma eski ayaklarımla basarım çakıl taşlarına,


çünkü acının spermi her yumurtayı döllemez sevgilim,


sağ omzumdaki melek nasıl diller sürerse sürsün avucuma,

ben herkesin sol omzunda bir ağırlık olmak isterim

ve gördüğüm ilk ölü doğan ne yazık ki ben değilim.