Yine bir sonbahar akşamı, sararmış yaprakların ağaç gövdesinden çığlık çığlığa ayrılışı ile beraber ara sokağın birinde kalmış bir mekânda bir rakı masasında kesişir mi yolumuz?

Tekrar bir şiir ya da bir türkü eşlik eder mi bu karşılaşmamıza?

Belki bu sefer bir bahar akşamı, ılık bir rüzgârın bize ulaştırdığı ve bedenimizin her tarafını saran kekik kokusu getirir seni bana

Sahi...

Sonbahar yaprakları düşerken ağacın bedeninden acır mı ki ağacın canı?

Acır belki, ama yine de her bahar yeniler kendini ve yepyeni umutlarla yeşerir, boy verir.

Biz de ayrı ayrı yeşereceğiz belki de.

Birimiz yeni umutlarla yeşertecek dallarını,

birimiz de kopacak dalından ama toprakla bütünleşip can verecek ruhuna ve başka bedenlere.