evimden çıktım baktım saate beş

habire yürüyerek yokuşları

merdivenleri ine çıka altı yaptım

sonra durdum hiçliğimin ortasında


biliyor musun? hiç yürümedim aslında

asıldım bir ağacın dalına öylece baktım

gelip geçen kargalara

elinde süpürgesiyle yaylanan çöpçülere

birbiri adımlarından yürüyerek işlerine giden insanlara

sayısız kere ölen öldüğünü bilmeyen mutsuz insanlara


saat altı olunca geçmedi zaman

asılı kaldık bir ağacın dalında baş başa

ellerim cebimde sanıyordum ben

karanfilleri avuçlarken