Ellerime ellerinin teri sinmiş,

Kaldırım taşında biten papatyalarla sohbet ediyorum.


Kim bilir hangi dert bizi böyle birleştirmiş,

Boşluğuma gelen kahkahanın arkasına sığınıyorum.


Tutmak, görünmezlikle eş değer zihnimde

Kaybolmak tüm bu varsayımlardan bağımsız

Bitmek belki de umursamazcasına gri bulutları


Karşısında dururken gözlerim gözlerinin

Şuramdaki fırtınaya kör, savaş seslerine sağır


Geri çekiliyorum parmak uçlarımı senden habersizce yere basarak

Bu bir rüyaydı belki, talihsiz bir anımsama.