Dışarıda yağmura eşlik eden
toprak kokusu,
elimde kahvem.
İstanbul'un belirsiz bir semtinde,
bir cam kenarında.
Aklımda sen.
Yolumu kaybettiren,
çiçeklerimi kurutan,
yenilerini ekmeye heves bırakmayan,
içimdeki umut kırıntılarını
kuşlara savuran sen.
Bir de seni aşamayan ben,
öylece yaşıyorum işte.
İnsanları teğet geçerek,
bir odanın içinde,
duvarlarla bile konuşmadan.