bir his belirir hiç beklemediğin bir anda
düşünceler süzülür ve kelimeler dökülür
bir bardağın alabileceği son damla düşmüştür artık
son damlayla bardak taşmış
insan önüne ilk çıkana zehrini kusmuştur
etrafta sesler yükselir hepsi tanıdık ve hepsi her anında yanı başında
biri senden öfkeli
biri senden öfkeli olana öfkeli
bir diğeri habersiz ve kimsesiz
hepsi bir şeyler geveler durur
sen susarsın onlar konuşur
konuşur, konuşur ve durulur
bulduğun ilk aynanın karşısına geçer bakarsın
bir türlü karşındakini tanımazsın
bakar bakar bir yerden tanır gibi olup
kim olduğunu anlamazsın
bir ses duyarsın uzaklardan
doğumunla kulağına söylenmiştir sanki
yerin yedi kat altından duysan tanır
tanıyınca bir yudum su gibi hayatını adarsın
gözlerini kapatmışsındır sesi duyduktan sonra
öyle ki görmek senin için anlamı olmayan bir harf kadar gereksizdir
sadece duymak istersin
bir daha duymak için bir olan canını binlerle çarpıp bölersin
ses yaklaşır ve daha da yaklaşır
netleşir netleşir ve birden kesilir
kilisenin tepesinde çan çalınır aniden
çanla birlikte beynin zedelenir
ve istemsizce vücudun kitlenir
gözlerin açılır etraf zifiri karanlık
acizsindir artık
parmaklarına dahi söz geçiremezsin
ol dediğin olmaz
dur dediğin durmaz bu yerde
bir tek her şeyi bilirsin
o bilginlikle bir elinle dünyayı yıkar
diğeriyle yıktığın harabeyi tekrar kuruverirsin
ayın aydınlığı çökmüştür karanlık içinde kalan bünyene
artık sen eski sen değilsindir
her şey bitmiştir artık
ve bir ses daha yükselir
ayna ortadan ikiye bölünür
bir yarısında sen varsındır
diğer yarasında sen dediğin