Solgun, durgun bir gecede duyduğum tek hareket

Kalbimin atışları ve pencereme vuran uğultu

Evet, ben seni bir yaz gününe benzetemedim

Ben seni akan bir pınara ve pembe bir tomurcuğa,

Yarım bir elmaya ve parlak bir ışığa benzetemedim!

Ama böylesi de çok mu fena-

Senin için siyah bir gülün dikeni olmak,

Kulaklarımdaki uğultu olmak, kasırga olmak, boğucu dalgalar olmak

Ve derimi yakan ateşin parıldayan kıvılcımları olmak çok mu fena?

Söyle bana, güzel bir tavuskuşunun sesi olmak,

Ah, peki ya terk edilmiş bir bahçenin kapısında olmak,

Gerçekten düşündüğüm kadar fena mı geliyor sana?

Ama ben böyleyim, ah, keşke, keşke anlasan artık

Ben böyleyim, benzetemem kimseyi bir periye

-ya da bir dağ ruhuna-

Eğer sana bu dizelerle hayat veren bensem

Bilmeni isterim ki ben böyle çekildim sana.