Günün yorgunluğu tenime yapışmış. Her şeyden bıktığımı idrak ettiğim şu kısa molada buraya koştum. Yine ağa takıldım, geçmişe düşüyorum. Geçmişe baktıkça elimdekileri yitiriyorum. Zaten çok bir şey kalmadı ya... Biraz sevgi, biraz aşk ve yaşama dair umut vardı bir parça. Hepsini yitirmişim, sessizce yürüyorum. Artık fark edilme isteğinden çok uzaktayım, en uzakta. Hatta korkmuyorum belki biraz, öylesine bir kalış ki bu kursağımda ahı yıllarca çıkmayacak. Yorgunum artık. Soyut ve somut her varlığımla. İçimdeki ses çıkmıyor gün yüzüne. Bastırıyorum içimdeki coşkuyu ve çöküyorum hüzne. Çıkışı bulmam gerek.