Rüzgarın dut ağacı ile raksında

Sen miydin içimdeki kırmızıya basıp duran?

Hep bir kanamanın peşi sıraydı hayatım 

Hayatım içimdekini susturmaktı oysa ki

Şimdi ise kabuğumda taşıdığım sesim

Boyut değiştiriyor

Bir sese muhatap kılınarak



Öyleyse hadi

Camdan bakmak gibi olan 

bu dünyada

Hızla akıp gitsin düşlerin

Kavakların tedirginliğiyle

Kuşlara bir selam çak

-sapansız bir gülümseme yerleştir yüzüne-

Otobüs sırasıydı banka kuyruğuydu 

Diren bir yerlerin içinde...

Bir şeylerin zerresinde

bulamazken kendini

Yine de bekle ve gör 

Yorgun ikindilerinde yıkan şehrin o zaman

Ve kuşan karabasanlarını fikrinin

Yenilgiden bir dil geliştir ve 

Artık anla beni