Dönüyor mu başın benden beri

Yoksa yok saydığın sevmek pazarları

Kurulan tezgahlar ve arjantin bardaklar

Döküldükçe yüzünden senin

Koynuma yataklar serilse sonralar için

Yerin seni yadırgar mı?


Oldu olan olacağını

Sana ışıklarda uçuşan saçlarınla sabah

Gözlerinde parlayan yıldızlarla gece

Benle bir sır, iki muamma, bir bilmece

Sarıl yüzümü bulursan yine de

Bir kanat var söyleme kuşlara


Zaten battık bilmediğimiz kadar

Senin elin benim elimi böyle tanır mıydı

Kopacak bir düğme mi gerdanından yoksa kıyamet

Ve emaneten aldığım o soluk senden

Öpmesem dönmeyecekti tılsımlara

Kahkahalar at güzelim

Yarını başka türlü çağıramayız.


Olan oldu olacağını

Kucağımda yuvalarla koştum yanına

Sallandın durdun, alların karıştı

Salıncaklar söyledik ağaçlara

Şehirler kudurdu hasedinden

Bileklerini öptüm insan içinde

Kovulduk, hayat böyle sevilir şey miydi?


İnsanlar kavgalara tutuştu,

Bizde yılların yabancısı ateşler

Omuzlarından kızıl şaraplar bana

Boynundan eksilmez bir dünya bana

Geldi; dargın bildiğin ne varsa

Çağırsan gelmez uykular böyle sevmekten

Çiçekli etekler, serin ve sakin

Sen sallandın, yörüngesi oynadı dünyanın.


Olan oldu olacağını

Açtı pencereler mevsimleri

Kocaman bir yazdan büyük

Öptüm vurduğun kıyılardan rüzgarlara kadar

Sallandın, durmadın gözlerimin içinde

Eteklendin de alamadım gözlerimi


Olan oldu olacağını

Kendimizden evimize geldik;

Göklerde kanada kesilen dikkati,

Zeminde sarhoşluktan iyi bildik.