Birini sevdiğimde onun beni sevmesini beklemiyor ve hatta istemiyorum. Açıkçası sadece sevgimle baş başa kalmak istiyorum çünkü sevince öyle güzel, öyle ince, öyle özenli seviyorum ki birini, yanaklarımdaki tonun değişmesinin verdiği sıcaklık dahi beni mest ediyor. Bir kızın beslenme örtüsüne ütüyle çiçek baskısı yaptığı veyahut öpüşmeden evvel damağında nane şekeri erittiği o an gibi, anlık ve mutlu oluyorum sevmeyi yaşamakta.

İnanın sizi sevmek benim meselem ve derdim değil. Birini sevdiğim zaman o kişi buna acemice ve asla tatmin etmeyecek bir çaba ile karşılık verdiğinde yahut karşı koymak adına kendini paraladığında sanki ben sevdiğimde onu da beni sevmeye mecbur bırakmak istiyormuşum gibi korkunç bir şımarıklık ve özgüvenle beni ittiğinde yahut çektiğinde, kalakalıyorum.

Yemin ederim ki seni istemiyorum, kimseyi istemiyorum. İnan bana eskiden olduğu gibi benim sevgim senin saçlarını okşamayacak, yoluna da çıkmayacak. Bu his yalnızca benim gerdanımda bir kolye gibi duracak ve ben ara ara ona bakıp ucundaki taşı ellerimle ovalayacağım. Bunun seninle hiçbir ilgisi olmayacak. Sadece iki üç satır yazmak istediğimde hitap sıkıntısı çekmemek adına, senin şecerende dahi yazmayan, benim zihnimdeki sana verdiğim o ismi cümle sonlarına iliştireceğim. Üzgünüm, bundan üç ay sonra senin yüzünü dahi anımsamayacağım.

Kendini ne sanıyordun bilmiyorum. Bil bunu, burası dünya. Hiçbir ev sahibi seni doyurmak için sofra kurmaz, herkes tabağı önüne nasıl yemek yaptığını göstermek için koyar. Neden seni sevmem seni bu kadar rahatsız etti ve neden sana dair hissettiklerim seni arzulanmanın verdiği sığ bir gurura mecbur etti?

Geri dönüp yazdıklarıma bakınca bir soru daha beliriyor; neden beni seni sevmeyi ayıp sayacak hale getirdin? Orada öylece duracaktın, gelmeyecektin bana ve böylece gitmemiş de olacaktın. Bakmayacak, görmeyecektin ama böylece yüz de çevirmemiş sayılacaktın. Nasıl yaşıyorsan, aynı devam edecektin.

Bundan sonra eğer sevilmenin yüceliğine nail olmayı amaçlıyorsan dümdüz duracaksın. Bir tuvale çiziliyormuş gibi. Sonra resim bitecek, her şey bitecek. Üzgünüm canım, model asla ressamdan bir parça değildir. Üzgünüm, modelin resimde bir emeği yoktur. Sizin çiziliyor oluşunuz size bir sanat değeri katmaz. Siz boş gözlerle bakarsınız, biz ona bir anlam katarak çizeriz. Bu kadar. Siz sevilmekle ne olduğunuzu sanıyordunuz gerçekten hiç anlamıyorum.