Elimden kaymadı kimse. Parmaklarım kesileli çok uzun zaman olmuş zaten, belli.
Güzel bir şeyler hissedebildiğim o nadir anlarda göğsümden bedenime yayılan heyecan göğüs kafesime ardı ardına aldığım darbelerden boğulup, çürüyüp katran gibi sıvadı içimi sanki.
Bütün çıplaklığıyla bu işte olan. Bütün çıplaklığımla buradayım ve kanlı canlı ızdırap pornom ayakta alkışlandı seyircilerin avuç içleri patlayıncaya dek.
Koca sahnenin ucundan ayaklarımı sarkıtıp bir başına oturmak düştü bana da gösteri bittiğinde.
Tek bir ses var kafamda; "Bir başına bırakıldın."
Garipti, insanların birbirine bu kadar bağlı olması. Birbirine tapan kalabalıklar etrafımda ve benim bu kadar kolay terk edilmem.
Ölüme terk etmek denir buna çünkü içinde bulunduğum şey yaşam değildi. Ciğerimi dolduran şey nefes değildi, damarımda gezen kan değil.
Gördüler, bildiler.
Kan kaybından ölmek üzere olduğuna şahitlik ettiğiniz birine yardım etmek için sizden rica etmesini beklemezsiniz oysa. Cesedimi ayaklarıyla otoban kenarına ittiklerinden beri bu düşüncemin pek de yaygın olmadığı kanaatindeyim.
Fark edeceğini sanmam artık.
Hali hazırda mehdi sayılmam ama kötü olmayı dilerdim, en az onlar kadar. Her şeyden çok istedim bunu. Hiçbir şey hissetmemek istedim bir masada tek başına, başı eğik oturan birini gördüğümde. Bir başkası terk edildiğinde. Bir başkasının dizleri yara bere içinde diye, üzülmemek istedim.
O insan ben değilim. İstediğim kadar rezil birine hiç dönüşmedim. Bazı hedeflere asla ulaşamazsınız. Bazı kepazeliklerin arkasındaki motivasyonu asla anlayamazsınız.
Kusurlu doğdunuz çünkü.
Herkes kendi kendini var eder. Siz, birileri var olabilsin diye perdenin arkasında sırasını bekleyendiniz.
Önemi yok. Gerçekten önemi yok.
Buna izin vermeyi bildiysem sonrasında zırlamamayı de öğreneceğim elbet.
Yoluma bakmayı öğreneceğim. Atılan taş değdiği yeri uyuşturacak bir noktada illa ki, değil mi? Sinirler işlevini kaybedecek, hissizleşeceksin ve et çürüyecek ardından.
Buna da biten bir ruhun anatomisi diyecek, edebiyatını kasacağım sonra.
Yazacağım sonra.
Mezarımı en pahalı rezidansın en yüksek katına konduracağım. Kefeni Cemil İpekçi'ye diktireceğim, 34 beden. Alabildiğine patlasın ki griye dönmüş bedenimle bakışın.
Tabutumu kürklere saracağım. Törende de kusana kadar havyar yersiniz, bu son kıyağım. Garsonlara tabağa işemeleri için bahşiş yağdırmasını sıkı sıkıya tembihleyeceğim menajerime. Afiyet olsun.
Hayal edebileceğiniz en rahatsız koltukları kestireceğim zümrütten. Götünüz paha biçilemez yeşilin üstünde çürüsün yalandan ağlarken.
Gözüm arkada kalmayacak artık.
Mısra Ergök
2022-08-22T23:03:34+03:00"bir başına bırakıl"makta kaldım.