Durup durup damlıyor morluğundan yaşları,
Gözleri bir cilt yanığı gibi yapış yapış suretinde.
Turuncu ojeleriyle yamalıyor dizlerimizi hayat.
Ve gülümsüyor, yeni çağın dizginleri elinde.
Demokratik kalbimle çoğalmaya çalışıyorum içinde.
Yahut uzun zaman önce kulaklarını kestin,
Duyulmadıkça kaybediyorum anlaşılma yeteneğimi.
Maskenin altında bir maske daha, sarkastik ipi boynumda salyalı dişlerin.
Egzotik bir çizgiyle burnun dudağına uzanıyor.
Bir eşkıya öte diyarda atını kaybediyor.
Vatanlar üzerinde kan dökülüyor.
Hayatımın öteki yüzü kimin elinde?
Tavanım fırtınalı evi anıların.
Tutuk boyunlar, trajik hayatlar,
Seraba dönüşüyor tüm sahra.
Ve içiyorum kumunu,
Kusuyorum sonra.
Tüm hislerimle, tamamına kaybedilenlerin.
İçiyorum gülüşüne, kısa bir şiir gibi.
Sıfırın uçurumundan eksiye uzanıyor şiirim.
Kelimelerin de gözleri var mimik çizgilerinde.
Kaşınla kirpiğin arası bir zaman boyu yol,
Mezarına fırlattığım çiçekler kaburgamda tekrar doğuyor.