bir mayıs ayrılığıydı ruhumu gölgeleyen

ve bir masum buseydi aklımı çelen

ne var ki çok geçmedi

benliğimde ansızın bir gürültü koptu

meğerse biçare bir kulun gözü kör, kulağı sağır;

gönlü ise dilsiz olmuş 

zavallılar zavallı hâliyle de 

vaad ettiğin cennetine sırt çevirmiş 

ey Rab! ruhu sancılı bir boşlukta boğulan beni gör, 

anladım ki senin yolundan gayrı dökülen her yaş

zehir,

senin yolundan gayrı gülünen ber beşeri saptırıcı,

senin yolundan gayrı yürünen her yol

dikenli imiş

ey Rab! aciz ve günahkâr ruhumdaki sessizliği işit,

meğerse yarattığın şu dünyada 

bir sana muhtaç; bir sana hasretlik çekilirmiş

ey Rab! bu hâli kederli kulun diler ki:

“doksan dokuz isim dinmesin bîgaye;

ne kalbimde,

ne ruhumda,

ne aklımda.”