Sustukça büyüyor içimdeki yangının alevi

Duyuyorum çığlıkları sessizliğin içindeki

Haykırışlar dinmiyor kemiriyor beynimi

Ben konuşsam da duyuramam sesimi.


Bir dakikanın yılları içine hapsetmesi gibi,

Sadece bir an yaşamak için defalarca ölmek

Nefes almaktan aciz bedenler,

Ruhları gömülmüş yürüyen cesetler misali.


Ansızın göz kamaştıran bu ışığın parlaması umudu,

Sarıyor tüm hücrelerimi, en çok da ruhumu.

Mucizeme sarılarak yürüsem yolumu,

Bedenim kendi boşluğunda boğulur


Diyorum işte şimdi burada ölsem,

Son nefesimi versem ki hiç düşünmeden.

İnan gözüm açık gitmem ebediyete,

Ebediyet beni kucaklar en saf halimle.


Savuruyor beni oradan oraya bu fırtına,

Savruluyorum ama biliyorum ki durulacak

Bomboş ellerimle bakıyorum etrafa,

Sanıyorum ki dinecek bu da yakında.