Kendi içim bile ihanet ediyordu bana
Saatlerce nasihat edip, başka oynuyordu
İçime bile kırılmazken,
Derede yüzüyor gibi hissettim, okyanus olduklarına inanmadan
Salıverdim, tüm hüccet sunan arzularımla.
Kendime neden diye sormazken
Başkasına defalarca 'neden?' dediğim oldu
Kendi içime bile inanmazken
İnsanların sözlerine ayet hükmünde iman etme secdesi
Ah Rabbim..
İnsanların arasında nereye kaçacağımı bilmiyorum,
Dili yok; ağaçların, kuşların ve taşların..
Biliyorum, sadık değil hiçbir varlık sengin kırılmasına karşılık, vechesini bile şaşırmaması.
Yarattığın en kıymetli kalbin, saati saat değil.
Ne zaman akıllanıp susacağım, ey beni melankolinin göbeğinde yaratan?
Nedir bunca hiçbir yere varamayan kaçışlar?
Nedendir bu ev yıkan yalanlar?
Kaçmaktan nefes alamadığım yere ne zaman varacağım?
İçime neden yerleştirdin, bir başkasına daha çok inanmayı?
Fatma Sabancı
2024-12-14T19:17:49+03:00Kimse bilmez ey ruh uçurumlarını senin demiş şair :)
Fatma Sabancı
2024-12-14T10:24:19+03:00Ahmaklıktan kastettiğim, kâr-zarar ilişkisi değil, derin bir yarayı her daim kanatmak. Yarayı merhamet ile taze tutmak. Boşuna denilmemiş; "Ey hıyanetten daha zalim olan merhamet."
Fatma Sabancı
2024-12-14T00:09:32+03:00Teşekkür ederim ama bu derin bir ahmaklıktır aynı zamanda..