Bir şeyler oluyor ve hiçbir şey olmuyordu,

deli Abbas iki tur attı koridorda,

üçüncüye nefesi el vermedi bir cigara tutuşturdu,

dördüncü nefesi alamadı otlakçılar etrafına doluştu,

bıyığını burdu, cigarasını istedi, geri aldı dibini,

tüttürdü, tüttürdü, öksürdü, bir daha tüttürdü,

sonra güvercine baktı mapushanenin kenarındaki,

beyaz kuşa dikkatlice baktı,

barışı simgelediği için adı barıştı,

"çıkınca vuracağım şu iti" diye geçirdi aklından,

Abbas yolcuydu beş gün sonra,

o beş gün var ya, hiç geçmez,

ben yolcuydum o pazarda,

baharat yolunda, ipek yolunda, kendi koleksiyonunu yapan bir kervandım,

bir çeşit tadım uzmanı,

adına çalıştığım kişi bir tüccar, adı Abbas

şimdi arşınlar durur koğuşu,

derdi de inanmazdık, bir gün beni katil edecek bunlar derdi,

inanmazdık, şimdi bakıyoruz da otuz yıl artı sekiz yıl bitmek üzere

ne yapacaktı çıkınca?