Bugün bardağıma doldurduğum karanlıktan kana kana içiyorum. Bitiyorum, yitiyorum...

Dünden kalan hiçbir şeyi bugüne saymıyorum. Üzülüyorum varoş ve yıkıntı dolu hayal dünyama.

Doya doya yaşamadım diye bu hayatı kızıyorum ona buna. Çevreliyor pişmanlıklar ordusu etrafımı.

Yara bere içinde dizlerim ama durursam son bulacak biliyorum. Mazoşist bir kalıba sokuyorum kendimi.

Legovari biçimde derdimin üzerine oturacak şekilde dert yüklüyorum hayatıma. Kızamıyorum da yazmama olanak sağlayan bu duruma.

Bir şeye yahut kişiye kendimi adamak derdim ama terazi dengim yok. Yazmaya adadım bundan bendimi. Hoparlörde son ses melankoli. Kanımda kaynayan hissi bir sigaraya sarıp yakmak ya da kafamda kurduğum metaforlardan yeni bir evren yaratmak, bardağın hep boş tarafına bakmak belki, belki de çıkamayacağın o kuyuya dalmak...