Ilıman bir iklim kuşağı sesin, yaz akşamı omuzlarımdan kayan şifon bir kaçış tehditi, sabah kahvaltısının son sigarasında demini yitiren çay bardağı.
Omuzların, kuluçkasını bekleyen ihtiyar bir merhem. Saten ruhunda çare bekleten dörtlü bir askı. Zaman tuzağına gazap nostaljisi. Meyhane çıkışına ıslak kaldırım konumu.
Dudakların, yeni öğrenilen bir lisan, kavgasız lise bahçesi, patiskalarım çekilmiş suskunluğuna ve köpüren birandan bulutsuz ama hazin bir akşamüstü yudumluyorsun.
El bileklerinde gri bir hafiye merakı, galvanizli mekanın utanma duygusu. Sıyrılmanın iddialı listesine kendimi yazıyorum seninle birlikte. Kafan karışırsa renklenir zamanın.