İlkokuldayken sinek yakalayıp beslerdim. Şeffaf bir kutuya yakaladığım sinek için oyun parkı ve yemek alanı yapardım. Dakikalar süren uğraşla yakaladığım sinekleri büyük bir heyecanla evleriyle buluştururdum her seferinde. Hep tek sinek besledim, asla iki tane aynı anda olmadı fakat bu saçma ve aptalca görünen isteğin altında benim için inanılmaz bir hayat dersi yatıyordu. Annem her seferinde onlara verdiğim kırıntıları yemeyip öleceklerini dile getirse de onu hiç dinlemedim ve onlarca can aldım çünkü sevgiyle beslediğim sineklerin öyle ölmesi kabul edemeyeceğim türdendi. Bir gün gerçekten üzüldüm, sanırım sevgiye dair ilk deneyimim buydu. Özgürlüğünü kısıtlayarak hiçbir şeye sahip olunamayacağını ve sevginin asla zorla mümkün olmadığını o gün öğrendim. Onlarca canın ardından ölen bir can ile.