Hiçbir şey ifade edememiştim ömrüm boyunca. Bir köşeye çekilince kimse gelip dinlemiyormuş seni. Uzak bir zaviyeden kendime bakmaya çalıştığımda anladım bunu. Kendimden o kadar uzaklaşmıştım ki iç sesim bile kendisini duyuramıyordu bana. Ne istediğimi bilemememin sebebi de buydu belki de. Neyi dayattılarsa göğsümde yumuşatıp hayatıma servis ettim. Şimdi ne yazacağımı bile bilmiyorum. Kafamda o kadar fazla şey dönüyor ki onları sınıflandırıp anlatacağım şeyi seçemiyorum bile. İşte o zaman susuyorum ben de. Kanımı kaynatıyor konuşma isteği. Bacaklarımı gıdıklıyor kaynar kan damarlarımda dolanırken. Sağlam bir tekme atmak istiyorum kıçlarına. Çekip gidenlerin.
Unutulmakla bir sıkıntımız yok aslında. Yeniliği hızlandıran hareketler bunlar. Biz sadece unutulurken biraz acı çeksinler istiyoruz. Tek lokmada yutamasın, boğazına yapışayım. Ekmeğin kabuğunu atsın ağzına boğulmamak için. O kabuk her hareketinde boğazını yırtsın, acı çeksin biraz. O acı çeksin ki benim ruhum rahatlasın, tek hamlede tuş olmayayım. Boğazını yumuşatmak için bir ıhlamur kaynatsın. Hatıralarımızdan. Megolaman bir manyağım çünkü ben.
Ben öyle unutuldum ki varlığımı sorguladım. Geçmişe sünger çekmek diye bir şey olmasa ben icat ederdim. Altında ben kaldım. Benden doğan acı, hüzün, ızdırap oldu. Ben ızdırabın babasıyım. Bir kişiden değil çocuklarım. Masanın diğer öğeleri olan umut ve hayal kırıklığı da başka başka insanlardan. Neyse, bu konuyu ismim orospuya çıkmadan kapatıyorum.
Dosttan vefa beklentisi bir işgüzarlık değil kriterdir. İyilik yapıp denize atamam ben. Yaptığım iyilik artık o kişinin malıdır. İsterse madalyon yapar, isterse şapka. Ama denize atmaz. Kriterden kastım budur.
Evden nereye gideceğimi bilemeden çıkıyorsam hep aynı yere gidiyorum. Spot ışıkları patlamış parka. Orada soda içerken beni uzaktan gören çoluk çocuk tehlikeli biri olduğumu düşünerek tedirgin olmaya başlıyor. Oysa ben sadece bazı şeyleri hazmetmeye çalışıyorum. Sodadan da anlaşılacağı üzere.
Yine yapamadım. Ne kendimi ifade edebildim ne kafamda dönenleri sınıflandırabildim.
Gencer Furkan Işık
2020-07-15T18:22:12+03:00Teşekkür ederim eleştiri için. :)
Keskin geçişlerin ve sürekli farklı konuya girmesinin sebebi, konuları sınıflandıramaması. Eleştirini muhakkak dikkate alacağım. Senin son yazını okudum, baya hoşuma gitti. Yeri gelmişken söylemiş olayım. :)
Gencer Furkan Işık
2020-07-14T23:04:04+03:00Çok teşekkürler :)
seyri_kalem
2020-07-14T18:31:03+03:00Sınıflanmamış belki ama iç dünyanızdaki karmaşıklık çok güzel yansımış, tebrikler👏👏