sır, benim.
içimde kıyametler koptuğu zamanlarda, asla görmediğiniz sır,
benim.
sır, benim.
dinlerken yüreğimi bin bir parçaya bölen o melodilerdeki sır,
benim.
sır, benim.
uzun bir yolculuğun en ücra yerinde görülen barakanın taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
denizi izlerken bir gün batımında, ötesi görülmeyen o yerdeki sır,
benim.
sır, benim.
mezar taşı olmayan o mezarın altında çürümeye terk edilmiş o kimsesiz bedenin taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
bir evsiz dilenirken sokağın bir köşesinde, ruhunda taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
umudunu yitirmiş o insanın, yorgun bedeninin sallandığı halatın taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
gitgide yitirirken aklını, bir akıl hastanesinin karanlık bir odasında oturan o varlığın taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
yolunu kaybetmiş bir yersizin, kendisini nereye götüreceğini bilmediği o yolda, attığı adımdaki sır,
benim.
sır, benim.
artık taşıyamazken vücudunu, bir duvarın dibine çökmüş, içindeki isyanı haykıra haykıra gözyaşları ile döken o insanın taşıdığı sır,
benim.
sır, benim.
bir gecenin en ıssız vaktinde, tanrı'nın bile kendisini unuttuğunu düşünen o adamın, usulca tüten sigarasının dumanındaki sır,
benim.
sır, benim.
kimsenin anlam veremediği ve beklemediği bir zamanda, ay en parlak hâliyle tepede dururken gözlerimi hayata yumacak ve ansızın gideceğim.
longuehistoire
2020-08-27T19:08:21+03:00teşekkür ederim, dikkate alacağım.